Türkiye Kardeşlik Birliği Kadın Kolları tara fından, Antalya Akdeniz Üniversitesinde, “Bir Hilal Uğruna” adlı programım gerçekleştirildi. 15 Temmuz şehitlerinin anıldığı ve hain FETÖ terör örgütüne karşı gerçekleştirilen müdafaanın konuşulduğu konferansa 15 Temmuz Şehit yakınları ve gazilerimiz ile birlikte Refah Partisi Millet Vekili Şevki Yılmaz katılım gösterdi.
İstiklal Marşı’nın okunması ve Kuran tilavetiyle başlayan TÜRKAB Kadın Kolları tarafından düzenlenen “Bir Hilal Uğruna” konulu konferansa, şehit yakınları Nihal Olçok, Buket Tekin, gaziler Vahide Şevkatlioğlu, Safiye Bayat, Nebahat Topaloğlu, Mustafa Öksüz, Musa İlhan ve 9 yaşındaki Görkem Mert Altaylar o gece yaşadıklarını anlattı.
Konferansa katılan ve Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında eşi Erol ile oğlu Abdullah Tayyip Olçok’u kaybeden Nihal Olçok, “O gece çok değişik bir şey yaşandı. O gece olağanüstü bir geceydi, yaşın, cinsiyetin, dinin, dilin ve ırkın olmadığı bir geceydi.” dedi.
OĞLUNA VE EŞİNE MÜJDELİ HABER VEREMİYOR…
Programda konuşan, 15 Temmuz Hain Darbe Girişiminde oğlunu ve eşini kaybeden Nihal Olçok, oğlunun ve eşinin kabrini ziyaret ettiğinde müjdeli haberler veremediğini ve konuşmalara rağmen çok fazla bir şeyin değişmediğinin altını çizdi.
Nihal Olçok, “15 Temmuz’da yaşananları 19 aydır anlatmaya çalıştıklarını vurgulayan Olçok, “Hayat şunu öğretti, ‘Siz ne söylerseniz söyleyin, eğer söylediğiniz söz karşınızdakinin duymak istediği şey değilse sizin söylediklerinizin çok fazla bir anlamı yok. Aylardır biz destanlar yazıyoruz, televizyonlarda bir şeyler izliyoruz, herkes bir şey konuşuyor.” dedi.
O GECE DİN, DİL, IRK YOKTU
Koca koca cümleler söylemektense merak edilenleri özetleyeceğini aktaran Olçok, “Çünkü artık verebilecek çok az şeyimiz kaldı. Bu bir sitem değil, realite. O gece çok değişik bir şey yaşandı. O gece olağanüstü bir geceydi, yaşın, cinsiyetin, dinin, dilin ve ırkın olmadığı bir geceydi. Olağanüstü ve muhteşem, birlik, bütünlük ve beraberliğin sağlandığı geceden sonra birkaç ay içinde bu duyguyu kaybetmenin insanları düşündürmeye, tevekkül etmeye sevk etmesi gerekiyor.” dedi.
“TANK BİR ANDA ÜSTÜMÜZDEN GEÇTİ”
15 Temmuz gazisi 9 yaşındaki Görkem Mert Altaylar ise o gece ailesiyle araçla sokağa çıktıklarını, ailesinin arabadan indikten sonra kendisinin biraz heyecanlandığını anlattı.
15 Temmuz’un bir daha yaşanmaması temennisinde bulunan Altaylar, “Tank bir anda aracımızın üstünden geçti. Çok korktum, benim kemiklerim kırıldı, vücuduma camlar battı. Kırık bacağımla yürümeye çalışmıştım ama olmadı. Beni kurtaran kişiler vatandı, o yüzden vatan sağ olsun.” ifadesini kullandı.
“EŞİMİ KAYBETTİĞİMİ 1,5 AY SONRA ÖĞRENDİM”
15 Temmuz’da tanklara engel olmaya çalışırken eşi Mehmet Şefik Şevkatlioğlu’nu şehit veren, kendisi gazi olan Vahide Şevkatlioğlu da eşini kaybettiğini 1,5 ay sonra öğrendiğini, hastanede süren ameliyatları nedeniyle kabrini 11 ay sonra ziyaret edebildiğini söyledi.
Eşinin şehit, kendisinin gazi olmasının gururunu yaşadığını ifade eden Şevkatlioğlu, “O gece Allah bizi uyandırdı. 250 şehit verdik. ‘Bu vatana ne yapabiliriz’, onu düşünmemiz gerekiyor. Vatanın değerinin, onur ve şerefin parayla satılmayacağının çocuklarımıza iyi anlatmamız gerekiyor.” dedi.
ECDADIMIZA LAYIK OLMAYA ÇALIŞTIK
Türk milletinin 15 Temmuz’da bir işgal girişimine engel olduğunu ifade eden gazi Musa İlhan da “Ecdadımıza layık olmaya çalıştık. Kalbimin 2 santimetre altında bir G-3 mermisi kaldı. Kurşun riskli olduğu için çıkartamadılar. Bundan sonra da çıkartılmayacak, kurşun vücudumu kendisine yurt edinmiş.” diye konuştu.